13 Mart 2014 Perşembe

Kendini Yönetmeyi Öğrenmenden Yönetici Olamazsın

Dışarıdan bakıldığında yönetici olmak çok kolay gibi görünebilir. Altında çalışan insanlara emirler yağdıran, onlara yetiştirmeleri gereken işler veren, zaman zaman da ipleri eline alan ve bu sürekliliği organize eden kişi olarak görülebilir yönetici. Fakat bana kalırsa bundan fazlasıdır.



Altında çalışanlara iş vermek ve bunu planlamak değildir sadece yöneticilik. Doğru kişiye doğru işi vermek, kişilerin becerilerine göre bir planlama yapmak ve kriz anlarında sadece karar vermek değil, doğru kararı da verebilmektir. Hatta bu anlamıyla ona, bir sanat bile denilebilir. Çünkü işiniz yalnızca insanları yönetmek değil, aynı zamanda onları motive edip, ortaya kaliteli bir ürün, bir hizmet çıkartabilmektir. Aksi halde kendinize yönetici bile dememelisiniz bana kalırsa.



Yöneticilik ya da liderlik, doğuştan gelen bir meziyet midir, yoksa yönetim eğitimi yahut yöneticilik eğitimi alarak da öğrenilebilir mi? Elbette kişinin karakteri ve yeteneği de önemli bir etkendir, fakat ben biraz da “Başkalarını yönetmek isteyen insan, her şeyden önce kendisinin ustası olmalıdır” diyen Robert Burton’ı kendime örnek, kişinin öncelikli mesaisini kendisine ayırması gerektiğini düşünüyorum. Başkalarını yöneten bir pozisyonda olmak elbette herkesin egosunu okşayacak bir durumdur. Lider olmayı herkes ister fakat kişi önce kendinin lideri olmalıdır. Bunu da şüphesiz ki, işinin ehli insanlardan alacağı eğitimle pekiştirecektir.


Aksi halde insanları sağlıklı bir biçimde yönetemezsiniz, onları idare edebilirsiniz ancak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder